Gelişen veya gelişmekte olan ülkelerde çalışan kitlenin, nüfusun büyük bir bölümünü oluşturması da göz önüne alındığında iş sağlığı ve güvenliği kavramı tüm ülkelerin üzerinde önem göstermesi gereken bir konu haline gelmiştir.
1950 yılında Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO) İş Sağlığı Ortak Komitesi iş sağlığının “tüm mesleklerdeki çalışanların en yüksek düzeyde fiziksel, zihinsel ve sosyal refahının sağlanması” nı amaçladığını ifade etmiştir (ÇASGEM; İş Sağlığı ve Güvenliği ILO Standartları, 2018).
Ülkemizde 2012 yılında 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun çıkartılmasıyla birlikte “İş yerlerinde iş sağlığının ve güvenliğinin sağlanması ve mevcut sağlık ve güvenlik şartlarının iyileştirilmesi için işveren ve çalışanların görev, yetki, sorumluluk, hak ve yükümlülüklerini düzenlemek” (6331 sayılı kanun, 2012) amaçlanmıştır.
İş sağlığı ve Güvenliği (İSG), kavramının temelini oluşturan asıl düşünce ‘yaşam güvenliği’ dir. Maslow “ihtiyaçlar hiyerarşisi” nde tanımladığı gibi; insan ihtiyaçlarının sonu yoktur her ihtiyaç giderildikçe bir sonraki ihtiyaç ortaya çıkmaktadır. Ancak tüm ihtiyaçları ve hakları karşılanabilmesi için öncelikle yaşama hakkı güvence altına alınmış olması gerekir.
İş sağlığı ve güvenliği iki kavramdan oluşur fakat bunlar ayrılmaz bir bütünün parçalarıdır. İş sağlığı, “işçi sağlığını ve refahı korumak ve toplumu büyük ölçüde korumak amacıyla çalışma ortamındaki sağlık tehlikelerini önceden tahmin etmek, tanımak, değerlendirmek ve kontrol etmektir” (IOHA, 2019). İş güvenliği ise “İşyerinde çalışma koşullarının meydana getirdiği, çalışanlara, makine ve tesislere veya üretime yönelik tehlike, zarar ve aksaklıkların araştırılması ve önlenmesi bakımından yapılan metotlu çalışmaların tümüne denir” (Akkök, 1977).
Fakat bu kanun ile birlikte hem bu alanda çalışacak uzman ve teknik personel sıkıntısı doğmuş hem de bu uzman ve teknikerleri yetiştirecek iş sağlığı ve güvenliği (İSG) kültürüne sahip lisans düzeyi öğretim görevlisi bulunmaması; alanlarında uzman kişilerinde bu kültürü benimsemeden ders alması dönemin göz önünde bulundurulması gereken şartlarıdır.
Tanımlara bakarsak; 6331 sayılı Kanun’a göre iş kazası; “İşyerinde veya işin yürütümü nedeniyle meydana gelen, ölüme sebebiyet veren veya vücut bütünlüğünü ruhen ya da bedenen engelli hâle getiren olayı” ifade eder (6331 sayılı kanun, 2012). Çalışanlarımıza sosyal sigorta kapsamında hak sağlayan 5510 sayılı Kanun’da da iş kazası tanımına yer verilmiştir. Fakat bu tanım daha çok kaza olayının ne gibi durumlarda iş kazası sayılacağının sınır hatlarını çizmiştir.
6331 sayılı İş sağlığı ve Güvenliği Kanun’unda meslek hastalığı “Mesleki risklere maruziyet sonucu ortaya çıkan hastalık” olarak tanımlanmıştır. Meslek hastalıkları iş kazalarından farklı olarak yapılan iş veya meslekle çalışanın sağlık problemi arasında illiyet bağının kesin olduğu görülmektedir. Yine meslek hastalıkları iş kazalarından farklı olarak belirli bir süre geçtikten sonra ortaya çıktığı görülmektedir.
Türkiye’de meslek hastalığı teşhis ve tedavisi için açılan meslek hastalıkları hastanesi ilk olarak 1939 yılında maden tozuna bağlı hastalıklarının önlenmesi nedeniyle Zonguldak’ta açılmıştır. Bu hastanenin açılmasından 10 yıl sonra 1949 yılında SSK İş Kazası ve Meslek Hastalıkları Hastanesi İstanbul Nişantaşı’nda kurulmuş olup, 1978 yılında ise Ankara Meslek Hastalıkları Hastanesi hizmet verilmeye başlamıştır.
İş sağlığı ve güvenliği ile ilgili iş yerlerinde, yaşanabilecek tüm sorunların ortadan kaldırılabilmesi için eğitim hayati bir önem arz eder. “İş sağlığı ve güvenliği uygulamalarının ne derece etkili olduğunun işçilerin eğitim düzeyleriyle doğrudan bağlantılı olduğu iş sağlığı ve güvenliği literatüründe kabul görmüş bir gerçektir” (Süzek, 2005).
İş kazaları ve meslek hastalıklarının önlenebilmesi için çalışma koşullarından kaynaklanan durumları (Tehlikeli Durumlar) ortadan kaldırmaya öncelik versek de; çalışanlar tarafından yapılan hatalar (Tehlikeli Davranışlar) asla göz ardı edilemez.
Kaynakça
İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ ÖNLİSANS VE LİSANS ÖĞRENCİLERİNİN İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ BİLGİ DÜZEYLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI YÜKSEK LİSANS TEZİ – Tuba Gül